"Enter"a basıp içeriğe geçin

Neden Irkçı Olmadım?

Trakya’nın, Türkçülük ile yoğrulmuş köylerinden birinde dünyaya geldim. Birine hakaret etmek için “Kürt müsün?” sorusunun yöneltildiği, İslâm’a uygun fiillerin kınandığı veya alay konusu olduğu, alkolün maharet zannedildiği bir çevrede büyüdüm. Adımı ise Türklerin atalarından alıyorum. Koyu bir ırkçı olmam için bütün şartlar doğduğum andan itibaren hazır diyebilirim… Öyleyse sorun neydi? Gelin size birkaç maddede açıklayayım:

1- Irkçılığa İnanmıyorum

Irkçılık; zamanın şartlarına uygun hale getirmek, muhafazakârlardan oy devşirmek, kontrgerilla faaliyetleri yürütmek yada sevimli göstermek adına her ne kadar farklı tanımlara sokulsa da, en nihayetinde ve özünde; Aynı ırktan olanların yada bizim için söyleyecek olursak Türk olanların üstün olduğuna, yalnızca Türklerden müteşekkil(meydana gelen!) bir topluluğun yerküre üzerinde kurulabilecek en iyi topluluk olacağına inanmaktır.

Yok efendim ne alâkası var? diyen varsa aşağıdaki sorulara mantıklı cevaplar vererek beni dumura uğratabilir:

  1. Irkçılık bir üstünlük iddiası değilse, neden diğer ırklar dışlanmakta ve mensup olunan ırk yüceltilmekte, dolayısıyla diğerleri aşağı görülmektedir?
  2. Irkçılar, Türklerden meydana gelen bir topluluğun en iyi topluluk olacağına inanmıyorsa neden Türklüğü ön plana çıkarıp sadece Türklerden meydana gelen bir topluluk hayâli kurmaktadır?

Elimizde tanım olduğuna göre artık ikinci aşamaya geçebiliriz. Bu da tanımı test etme ve doğruluğunu sınama aşaması…

İlk olarak Türklerin üstün olması meselesi ile başlayalım. Bu meseleyi ele almak için öncelikle üstünlük nedir sorusunu soralım. Üstünlük: üstün olma durumu; faiklik, faikiyet, galebe, rüçhan, avantajdır. (Bkz: TDK)

Peki Türklük bu tanımı karşılıyor mu?

Maddi boyutta ele alırsak, yeryüzünde ortalama bir milletiz. Hatta ortalamanın altında bile sayılabiliriz. Başka milletler uzay, bilim, savaş sanayii, teknoloji, felsefe ve daha birçok konuda bizden fersah fersah ilerideler. Tengriciler buna “İslâm geride kalmamıza neden oldu.” diyebilir. O zaman da (Bir Müslüman olarak onların iddialarının uydurma olduğunu bilmekle birlikte) “Madem siz çok akıllı ve üstündünüz de sizi geri bırakacak olan İslâm’ı niye bilimde ileri milletler kabul etmedi de siz kabul ettiniz?” diye sorarlar benden demesi…

Üstünlük meselesini birde manevi boyutta ele alalım. Malumunuz bazı tarikatçılar ve bir kısım Türkçüler; Peygamber(sav)’in ırkçılığı ayaklar altına almasına rağmen Türk-İslâm söylemine bayılır… Oysa biz millet olarak İslâm’ı silah zoruyla kabul etmiş ve İslâm öncesinde yaşadığımız sayısız batıl inanç ve hurafeyi İslâm adı altında yaşatımışız. Oda yetmemiş, Hindulardan İslâm adı altında apayrı bir inanç ihrac etmişiz. Bizden önce görülmemiş Tasavvuf diye birşey icad etmişiz. Avrupalılar bile bizden daha ahlâklı ve medeni anılır olmuş. Çok övünülen tarikat yurtları eşcinsel ve pedofili ilişkiler ile anılır olmuş. Sadece bu olsa iyi, seküler tribünde de parti ve derneklerde pedofili vakalar ve eşcinsellik yayılmış. Hatta LGBTİ+ savunulur olmuş. Demekki bu konuda da sınıfta kalmışız…

Peki Türk olmak bir avantaj sağlıyor mu?

Türkçülük toplumsal olarak sınıfta kaldı. Peki bireysel olarak Türk olmak bir fayda sağlıyor mu? Bir üstünlük yaratıyor mu? Hiç sanmıyorum. Çünkü Türk olduğu için;

  • Diğer ırklardan daha ahlaklı olan,
  • Daha iyi çalışan,
  • Daha doğru olan,
  • Daha iyi havuz problemi çözebilen,
  • Daha güzel yüzebilen,
  • Daha hızlı düşünebilen birilerine rastlamadım.

Rastlamadım diye suç bende zannetmeyin. Rastlamadım çünkü saydığım özellikler ve bir insanı diğerlerinden üstün yapabilecek diğer özellikler herhangi bir ırka mensup herhangi birinde ortaya çıkar. Bunda ırkın bir etkisi yoktur.

Yaa yaa, sanki Müslümanlar çok doğru da gelmiş Türklüğe laf ediyor…

Dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. Müslüman olmakta yukarıda saydığım özelliklere sahip olmak anlamına gelmez. Ama benim Irkçılık veya farklı bir ideoloji/inanç yerine İslâm’ı tercih etmemde (sayısız etmenden, bu yazıyı ilgilendiren) çok önemli bir etmen var. Irkçılıkta, bu ırka mensup isen sorumlulukların şunlar, kötülükten uzak dur, iyilik yap gibi bağlayıcı hiçbir kural ve kâide yoktur. İnsanı iyi olmaya zorlayan, kötülük yapmaktan sakındıran kurallar ve yaptırımlar, insanı doğru ve iyi insan yapacak yol haritaları mevcut değildir. Ancak İslâm’da vardır. Bu nedenle bir Türk’ün kötülük veya iyilik yapması Türklük ile ilgili değildir. Türklükle alakasızdır. Türk (veya Ugandalı farketmez) biri kötülük veya iyilik yapabilir bir ırka mensup olması davranışının kınanmasına neden değildir. Ama bir Müslüman kötülük yapıyorsa inancına aykırı hareket etmiş olur. İslâm, kötülüğü dışlar, ötekileştirir ve yasaklar.

2- Bir Irka Mensup Olmanın Bir Yaptırımı Yoktur

Bir önceki maddede de değindiğim gibi, bir ırka mensup olmanın kişi üzerinde bir yaptırımı yoktur. Biri size gelip “Otobüste hamile ve yaşlılara yer vermelisin çünkü sen Türksün!” dediğinde ne alâkası var? Dersiniz. Çünkü Türk olmak, sadece biyolojik olarak Türk anne babadan doğmak anlamına gelir, doğarken yada anne karnında bir dizi sözleşme imzalandığı ve bunlara bağlı kalınması gerektiği anlamına gelmez. Tabi ki her milletin iyi veya kötü kültürü ve töreleri vardır. Ama bu milletlerle biyolojik bir bağa sahip olmak, o kültürleri kabul etmeyi zorunlu kılmaz. Kılsaydı bile, hiçbir ırkın kültürü her yönüyle diğerlerinden üstün olamayacağı için ırk ile övünmek saçma olurdu.

3- İslâm’ın Yasaklaması

Mensubu olduğum Din, insanları dış görünüşleri yada biyolojik kökenlerine bağlı olarak ayrıştırmayı, küçümsemeyi veya yüceltmeyi reddeder. İnsanları; Evrimini tamamlamış, tamamlamamış, burnu büyük, boyu küçük,, erkek veya kadın, güçlü veya güçsüz diye ayırmaz. Üstünlüğün yalnızca TAKVA’da (Allah korkusu ve Allah’a yakınlıkta) olduğunu söyler. Tarih ve günümüz insanlar arasındaki farkın bu olduğunu da göstermiştir. Herhangi bir ırka mensup olması, bilimde ileri/geri olması, biyoloji yada fizik alanında başarılı olması, robust kod yazması kimseyi daha iyi ve medeni insan yapmamıştır. Kimseyi kötülükten alıkoymamıştır. Ama takva, birçok insanı kötülükten alıkoymuş, onları; para ve şehvet hırsıyla dünyaya ve insanlığa zarar verenler olmaktan korumuştur.

Selametle